27 Ağustos 2010 Cuma

BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR...


İLK ÖĞRETİM HAFTASI...

HİKAYE

OKULA BAŞLARKEN
Aşağıda okuyacağını yazıda bir öğrencinin okulda geçen ilk günleri anlatılıyor.
Ankara’nın İncesu semtinde oturanlar bilirler. Dokuz Eylül Sokağı’nda önü söğütlü bir ev vardır. Biz o evin ikinci katında otururduk. Ben sık sık balkona çıkar, söğüt ağacının dallarını tutar, yapraklarına bakardım. Hiç unutmuyorum, o balkon sanki küçük bir çiçek bahçesiydi. Babam çoğu zaman bu balkonda oturur, beni yanına çağırır, kucağına alırdı. Bir gün sarı gülün yanına koyduğu sandalyesinde oturuyordu. Beni çağırdı, gittim, öptü, sevdi sonra :– Özlem, artık okul çağın geliyor. Bu yıl okula başlayacaksın. Senin de siyah önlüğün, beyaz yakan, güzel kurdelelerin, kitapların, defterlerin, boyalı kalemlerin, çantan olsun istiyorum, dedi. Babamın bu konuşması beni çok sevindirdi. İçim içime sığmaz oldu. Gün boyu okula kaydımın nasıl olacağını, kayıt sırasında neler sorulduğunu, okulda neler öğreneceğimizi, acıkınca orada ne yapılacağını, düşündüm durdum. Sanıyorum ertesi gündü. Babamla okula gittik. Okulun dış kapısından içeri girerken, içim bir hoş oldu. Heyecanlandım. Herkes bana bakıyor gibiydi. Merdivenlerden çıkıp bir odanın önüne geldik. Babamın elini daha sıkı tuttum. Girdiğimiz odada bizi güler yüzlü bir hanım karşıladı. Kayıt için geldiğimizi söyledik. Gösterilen yere oturduk. Babam, çantasından çıkardığı kimliğimi, vesikalık fotoğrafımı ve birkaç zarfı masada oturan hanıma verdi. Sonradan o orta yaşlı hanımın müdür yardımcısı Sevim Hanım olduğunu öğrendim. Sevim Hanım beni yanına çağırdı, sevdi, yanaklarımı okşadı, adımı sordu.– Özlem, dedim. Sonra elimi tuttu avuçlarının arasına aldı. Parmaklarımdan birini işaret ederek adını sordu.– Serçe parmak, dedim.– Doğru, dedi. Babamın verdiklerini dosyaya koydu. Büyük bir defterde babam gösterilen yeri imzaladı. Güler yüzlü hanım kayıt işleminin bittiğini bildirdi. Önümüzdeki Pazartesi günü okul açılıyor dedi. Kalktık eve döndük. Pazartesi günü oldu. Sabah erkenden kalktım. Elimi. yüzümü iyice yıkadım. Havlu ile kuruladım. Annem önlüğümü giydirdi. Beyaz yakamı taktı. Kurdelemi bağladı. Kitaplarım, defterlerim, kalemlerim, çantamın içindeydi. Hep beraber kahvaltımızı yaptık. Sonra koridorda bulunan boy aynasının önüne gittim. Aynadaki Özlem’e baktım. Siyah önlüğüm, beyaz yakam ve kurdelemle çok güzel olmuştum. Lavaboya geçtim, dişlerimi fırçaladım. Bu arada babam da hazırlanmıştı. Çantamı sağ elime aldım. Annemi öptüm. Babamla merdivenleri indik, sokağa çıktık. Evden okula doğru giderken babamın elini sımsıkı tuttum. Daha önce kaydımın yapıldığı, İncesu İlkokulu’na geldik. Okul bahçesi analar, babalar ve çocuklarla dolmuştu. Babamın elini hiç bırakmak istemiyordum. Baktım benim gibi birçok çocuk annelerinin, babalarının ellerini sımsıkı tutuyorlardı. İçlerinde ağlayanlar bile vardı. Bahçedeki akasya ağacının altında sarışın bir çocuk durmadan ağlıyordu.Az sonra zil çaldı. Okulun kapısından yaşlı, genç, uzun ve orta boylu öğretmenler çıktı. İçlerinden biri :– Eski öğrenciler bayrak direğinin sağ tarafına geçsinler, burada sıra olsunlar, yeni kayıt olanlar da solda dursunlar, dedi. Bizim Bulunduğumuz yana döndü. Sonra ellerinde birer kağıt olan öğretmenler adlarımızı okuyarak bizi ayrı yerlerde sıra ettiler. Bütün öğrenciler birbirleriyle konuşuyorlardı. Bu arada beyaz saçlı bir adam konuşmaya başladı. Hepimiz sustuk. Konuşma bittikten sonra, uzun boylu, şişman bir çocuk bayrakla kapı önüne geldi. İstiklal Marşı söylendi, ant içildi. Sonra herkes kendi dersliğine sıra ile dağıldı. Sıralarımıza oturduk. Benim gibi babası ile, annesi ile dersliğe girenler de vardı. Öğretmen tek tek adımızı sordu. Biz de bir bir söyledik. Öğretmen hepimizi sevdi, okşadı. Şarkılar söyledi. Öyküler anlattı. Sonra bize döndü:– İçinizde şarkı, türkü bilen var mı? Dedi. Bilenler bildikleri şarkıları, türküleri söylediler. Bu arada babam ve öteki çocukların anneleri ayrıldılar. Okulumu, sınıfımı, öğretmenimi öyle çok sevdim ki… O günden sonra okula hep yalnız gittim.

SÖZLER
.Bilgisiz insan, meyvesiz ağaca benzer.
· İlköğretim davası, insan olma, ulus olma davasıdır.
· Yurt kalkınmasının temeli ilköğretimdir.
· Öğrenim, aklın gücünü geliştirir.
· Bilmemek ayıp değil, bilmediğini öğrenmemek ayıptır.
· İlköğretim geleceğin temelidir.
· Bilgisiz insanın dostluğundan, bilgili insanın düşmanlığı daha iyidir.
· Okul gençliğe; insanlığı, saygıyı, ulusu ve ülkeyi sevmeyi öğretir.
· İlköğretimin değerini her yurttaşa anlatmak ulusal bir görevdir.
· Bilen, bilmeyenden sorumludur.
· Bilmek demek, yapmak demektir

ŞİİRLER

AÇILDI OKULUMUZ
Hazırlandı çantamız,
Kalemle defterimiz,
Artık öğrenci olduk,
Açıldı okulumuz.
Neşe dolu içimiz,
Sevinçliyiz hepimiz,
Çıktık aydınlık yola,
Açıldı okulumuz.
Göklerde bayrağımız,
Dudaklarda marşımız,
Andımız söyleniyor,
Açıldı okulumuz.
Fethi BOLAYIR

İLK TÖREN
Bu yıl yine törenle,
Açılı okulumuz,
Büyük, küçük sevindik,
Neşelendi gönlümüz…
Ona bütün bir tatil,
Nasıl özlem duymuştuk,
Yazın ayrıldık ama,
Bugün yine kavuştuk…
Tahsin BİLENGİLİN

DERSHANEMİZ
İşte bizim dershanemiz,
Derli toplu, güzel temiz.
Masa, sıra, tabureler,
Pırıl pırıl pencereler.
Karatahta karşımızda,
Ata resmi başımızda.
Evimizden çok severiz,
Kirlenmesin aman deriz.
H.Latif SARIYÜCE

İLKÖĞRETİM HAFTASI
İlköğretim haftasını
Kutlayalım hep birlikte.
Çalışmanın arkasını
Bırakmayalım derslikte.
Çalışırsak kazanırız,
Bilgilerle bezeniriz.
Kenetlenmiş bir toplumsak
Sağlam olur düzenimiz.
Bakın açıldı okullar
Cıvıl cıvıl bütün yollar.
Yarınını düşünenler
Çocuğunu okuturlar.
İbrahim ŞİMŞEK

OKULUMUZ
Her yerden daha güzel
Bizim için burası,
Okul, sevgili okul,
Neşe, bilgi yuvası.
Güzel kitaplar burada,
Bir çok arkadaş burada,
İnsan nasıl sevinmez,
Böyle yerde okur da ?
Senin çatın altında
Girmez kötü duygular,
Bilgi giren yerlerde
Kalmaz artık kaygılar.
Her yerden daha güzel
Bizim için burası,
Okul, sevgili okul
Neşe, bilgi yuvası !
Rakım ÇALAPALA

YAŞASIN OKULUMUZ
Daha dün annemizin
Kollarında yaşarken,
Çiçekli bahçemizin
Yollarında koşarken.
Şimdi okullu olduk,
Sınıfları doldurduk.
Sevinçliyiz hepimiz,
Yaşasın okulumuz !
Okul yurt güneşidir.
Bize bilgiler saçar.
Annemizin eşidir,
Severek kucak açar.
Okul insanlık yolu,
Her yanı şeref dolu.
Sevinçliyiz hepimiz,
Yaşasın okulumuz !

SINIFTA
Sınıf kendi evimiz,
Tertemiz tutmalıyız.
Çamurlanmasın yerler,
Sonra bize ne derler.
Açık kalsın pencere,
Kağıt atmayın yere,
Ya öğretmen girerse,
Ne ayıp size derse ?
Tahtayı kirletmeyin,
Duvarı pisletmeyin,
Herkes bizi kıskansın,
Üçüncü sınıf sansın.
Çocuklar uslu durun,
Rahat rahat oturun,
Kimse sevmez haşarı
Kavgacı çocukları!…
İlhami Bekir TEZ

İLKÖĞRETİM HAFTASI
Bu yıl da, neşe ile,
Geldi, güzel haftamız.
Yeniden gönlümüze,
Doldu, güzel haftamız.
Biziz onun amacı,
Biziz onun inancı.
Başarıya varmada,
Hep odur bize öncü…
Ne sözü varsa bize,
Olumludur, gerçektir.
Çünkü onun dileği,
Bizleri yüceltmektir…
Ulusun gür sesidir,
İlköğretim Haftası,
En büyük ilkesidir,
İlköğretim Haftası…
Tahsin BİLENGİLİN

İLKÖĞRETİM HAFTASI
Okulları açıyor,
Bize neşe saçıyor,
Hafta sonu kaçıyor,
İlköğretim Haftası.
Yaşın yediyse tamam,
Okul çağın gelmiş tam,
Bize en büyük bayram,
İlköğretim Haftası.
Çocuklar seni ister,
Bilgi yolunu göster,
Bütün yurda ışık ver,
İlköğretim Haftası.
Fahrünissa ELMALI

İLKÖĞRETİM HAFTASI
Yüzyıllarca susadık,
Okumaya yazmaya
Bütün dünya koşarken,
Biz kalmışız pek yaya.
Köylerimiz okulsuz,
Şehirler okulsuzmuş.
Anadolu bakımsız,
Anavatan yolsuzmuş.
Atatürk bir gün çıkıp,
Milleti kurtarmasa,
Yüzyıllar aynı gider,
Biter miydi bu tasa ?
Büyük bir ulus için,
Geri kalmak ne acı…
İlköğretim Haftası,
Bir savaş başlangıcı.
İ.Hakkı TALAS

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder